Başlarken…
05 Temmuz 2023
Kurumsal İletişimde Hassasiyet Krizi: CEO’ların İstifaya Giden Yolu
Küreselleşme ile birlikte ticaretin ve iş yapış şekillerinin sınırları büyük ölçüde ortadan kalktı. Artık aynı şirket içinde farklı milletlerden, farklı dillerden ve farklı inançlardan çalışanların bir arada olduğu bir gerçeklik var. Bu durum, iş dünyasında yöneticilerin sadece finansal başarıya değil, aynı zamanda çalışanların hassasiyetlerine, etik değerlere ve etkili iletişime de odaklanmasını gerektiriyor.
Geçtiğimiz yılbaşında birçok şirket, çalışanlarının yılbaşı kutlamalarına yönelik tebrik mesajları yayınladı. Ancak aynı özeni Türkiye'nin önemli ayı olan Ramazan’da ya da diğer ulusal ve dini günlerde göstermeyen şirketler de oldu. Bu durum, kurumsal iletişimde tutarlılığın önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Küresel markaların CEO’larının dini ve kültürel hassasiyetleri gözeterek yaptığı açıklamalar, iş dünyasının bu alanda nasıl bir yönelimde olduğunu gösteriyor. Örneğin, Apple CEO’su Tim Cook’un Ramazan ayına dair yaptığı kısa ama anlamlı paylaşım, şirketlerin çalışanlarının değerlerine nasıl duyarlı olabileceğinin bir örneği olarak değerlendirilebilir.
Ancak Türkiye’deki yöneticilerin önemli bir kısmı, özellikle iç iletişimde ciddi sorunlarla karşı karşıya. İş yerlerinde mobbing, etik dışı uygulamalar ve sağlıksız yönetim anlayışları birçok profesyonelin motivasyonunu ve verimliliğini olumsuz etkiliyor. Yöneticilerin, alt kadrolarında çalışanların sorunlarını görmezden gelmesi veya yanlış bir iletişim dili kullanarak baskı oluşturması, şirket kültürüne ve işleyişine zarar veriyor. Cem Köksal’ın Zorlu Holding’de yaşadığı süreç, bu durumun en güncel örneklerinden biri olarak değerlendirilebilir. CEO seviyesindeki bir yönetici dahi, yanlış kullanılan iletişim dili ve şirket içi yönetim zafiyetleri nedeniyle istifaya kadar uzanan bir sürecin içine girebiliyor.
İç İletişimde Geri Bildirimin Önemi
İş dünyasında yöneticilerin en büyük görevlerinden biri, çalışanlarına ilham vermek, onlara mentörlük yapmak ve geri bildirimde bulunmaktır. Ancak birçok şirkette geri bildirim mekanizması ya hiç yok ya da sadece e-posta üzerinden soğuk ve tek yönlü bir süreç olarak işliyor. Oysa etkili liderlik, yüz yüze diyaloglar kurmayı, ortak bir vizyon oluşturmayı ve çalışanların gelişimine katkı sağlamayı gerektirir.
Steve Jobs’un, liderliğin en önemli unsuru olarak belirttiği “ortak vizyon” oluşturma yaklaşımı, bugün birçok yöneticinin unuttuğu bir değer haline geldi. Jobs’a göre, en iyi çalışanlar kendi kendilerini yönetebilirler; yönlendirilmek yerine, net bir vizyon doğrultusunda hareket etmek isterler. Ancak bu vizyonun etkili bir şekilde paylaşılması gerekir. Şirket içi iletişim yalnızca emir-komuta ilişkisi ile yürütüldüğünde, çalışanların aidiyet duygusu azalır ve verimlilik düşer.
Peki, bugünün şirket yöneticileri bu liderlik becerilerini ne kadar uyguluyor? Yoksa sadece ast-üst ilişkisiyle yönetimi, talimatlar vermeyi ve kontrol etmeyi mi tercih ediyorlar? Şirket içi iletişim dilinin bozulduğu, yanlış geri bildirim mekanizmalarının kullanıldığı veya tamamen iletişimsizliğin hâkim olduğu durumlarda, çalışanların verimliliği ve motivasyonu hızla düşüyor.
Daha Sağlıklı Bir Kurumsal İletişim İçin Ne Yapılmalı?
1. Çalışan Hassasiyetlerine Duyarlılık Gösterin: Küresel markalar, çalışanlarının ve müşterilerinin değerlerine duyarlılık gösterirken, yerel markalar da bu bilinci geliştirmelidir. Ramazan, yılbaşı veya diğer özel günlerde tutarlı bir iletişim stratejisi oluşturulmalıdır.
2. Etkili Geri Bildirim Mekanizmaları Kurun: Yöneticiler, çalışanlarına yalnızca e-posta ile geri bildirim vermek yerine, birebir toplantılar yapmalı, yönlendirici ve geliştirici bir iletişim dili benimsemelidir.
3. Liderlik Anlayışını Gözden Geçirin: Liderlik, sadece emir vermek değil, ilham vermek ve ortak bir vizyon oluşturmaktır. Yöneticiler, çalışanlarının gelişimini destekleyen bir mentörlük yaklaşımı benimsemelidir.
4. Mobbing ve Etik Dışı Davranışlara Karşı Önlem Alın: İş yerinde baskıya maruz kalan yöneticiler ve çalışanlar için açık iletişim kanalları sağlanmalı, etik değerlere uygun bir yönetim anlayışı benimsenmelidir.
5. Şirket Kültürünü Güçlendirin: Çalışanların kendilerini değerli hissettikleri, yöneticileriyle sağlıklı iletişim kurabildikleri bir şirket kültürü, uzun vadede hem şirketin itibarını koruyacak hem de verimliliği artıracaktır.
Sonuç olarak, iş dünyasında küreselleşmeyle birlikte farklı kimlikler, inançlar ve kültürler bir arada çalışıyor. Yöneticilerin ve liderlerin bu çeşitliliği yönetirken tutarlı, etik ve ilham verici bir iletişim dili kullanmaları, sadece çalışan motivasyonunu değil, aynı zamanda şirketlerin uzun vadeli başarısını da doğrudan etkileyecektir.